Saturday 15 December 2018

50. Son zamanlar



Uyanış yolundaki genç ruhlar zihinde yarattıkları cennet resminden en ufak sarsıntıda düşüyorlar. En ufak sarsıntıda inançlarını yitiriyorlar. Tabii bu da böyle mükemmel.

Yolculuk, inişli çıkışlı bir yolculuk çünkü. Çıktıkları zihinsel cennet resminden düşmeleri, kalplerinin merkezindeki ilahi aşkın cennetine girebilmeleri için bir şans. Bütün hastalıklar, bütün kırılmalar, yıkılmalar, düşüşler zaten bunun için. Yıkım yükselişin temelinde var.

Kollektif bilinçte yıkım yaratan iki olay dikkatime geldi son günlerde.
     1.John of God ismindeki Brezilyalı mucizevi şifacı hakkında bir gurup kadın toplanıp taciz ve tacavüzden dava açmış

     2.ülkemizde ufo gerçeğini halka anlatmayı görev bilmiş olan Sirius Ufo Araştırma’nın kurucusu ve başkanı Haktan Akdoğan, yol arkadaşı olan Erhan Kolbaş’tan ayrılmış. Çünkü Erhan Bey son kitabında bir gurup insanın seçilmiş olduğunu ve dünyayı yıkan olaylar zinciri esnasında binlerce uzay gemisinin inip yalnızca seçilmiş olan bu insan gurubunu kurtaracağı ve bu gurubun daha sonra yükselmiş bilinçleriyle dünya cennetinde yaşayacağını (kaba hatlarıyla böyle) yazmış.

Bu olayların kollektif bilinçde nasıl bir etki yarattığını kendimi dinlerken sezebiliyorum.

Henüz erken ruhaniyet evresine bile girmemiş tamamen zihinde yaşayan bir gurup insanda : “Yaaa, gördünüz mü, sizin ruhaniyet dediğiniz bu” şeklinde bir etki ve ruhaniyet yolundan bir adım daha uzaklaşarak zihinden ibaret alemlerinde bir nebze daha katılaşmak…

Genç ruhanilerde ise bir inanç ve umut kırıklığı, bir düşüş, soğuma ve uzaklaşma.

++++
Olan her şey bütünün hayrına, bütünün evrimi için…
Derin nefes, olanı olduğu gibi kabul ediş ve arzusuz bir farkındalıkla kalbi dinleyiş.
++++

Kalbim diyor ki bu olanlar bir çok insanı yüksek dalganın üstündeki sörf tahtalarından düşürdü.

Aklımızı her türlü olasılığa açmak niyetiyle geçmişin şu örneklerine bir bakalım.

Goutama Budha’yı kendine düşman gören Bazı Hindu’lar bir kadına bir kese altın verip, “git ve O’nu suçla; beni hamile bıraktı de”, derler. Mahkeme günü geldiğinde yargılayanlar kadını dinlerler ve Buddha’ya sorarlar. Ne dersin Goutama? Budha içten gelen derin bir kahkahayı koyverir dışarıya. Kadın bir hata yaptım da yalanım mı ortaya çıktı diye afallar ve geri adım atarken birşeyler olur karnındaki bohçalar çözülüp düşüverir.
--
İsa’yı vahşi bir katille yanyana koyup, katili serbest bırakıp, İsa’yı çarmıha gönderdiler.

Ki sonra İsa’yı yargılayanlar onu gerçekten öldüremeyeceklerini, Onun bir insan değil saf bir bilinç olduğunu anladıklarında katolik kilisesini ve hristiyanlığı icat edip öldüremiyorsak yönetiriz, demediler mi?
--
Gandhi’yi takipçilerinin aklını yıkamakla, Teresa anneyi hırsızlıkla suçlamadılar mı?
--
Dünya dönüyor ve yuvarlıktır diyen adam bile yargılandı.
--
Bazıları, Ayahuasca gibi kutsal bir ruhu bilinçaltlarındaki karanlığı gösteren bir ayna olduğu için karanlık bir şeytan olmakla suçlamıyorlar mı?
--
John of God’ı bizzat gördüm. Önünde diz çöküp oturdum. Mucizesini yaşadım. Mucizesini yaşayan insanları gördüm. Onlardan dinledim. John’un çalıştığı yüksek ruhları tüm duyularımla sezdim. O dünya çakrasının üstünde tahminen 500’er kişiden oluşan insan guruplarının, haftanın 4 günü gönüllüce bir araya gelip bütünün hayrına 5’er saatlik meditasyonlar yaptığını gördüm.

John’un Katolik kilisesi gibi güçlü (gizli) düşmanları var. Çünkü adam ben İsa’ya ve yoldaşlarına kanallık ediyorum diyor. Çünkü onun bir aziz olarak kabul edilmesini isteyen şifasına tanık olmuş yüzbinlerce insan var. John kilisenin hesap ve kitaplarına uymayan biri.

(Ki bu gün varılan teknolojide sizin olmayan anılar sizin anılarınızmış gibi beyninize tohumlandırılabiliyor.)

Sonuç ne olursa olsun yıllar boyu o kanaldan şifalanan şifalandı. Bunu hiç birşey geri alamaz. Seneler içinde sayısız insan derin, içsel, kutsal anlar yaşadı o mekanda. Bu geri sarılamaz. İlahi adalet yerini bulsun diliyorum. Bütünün hayrına ne zamansa o zaman. Ve John için dua ediyorum. Ve o Kadınlar için de dua ediyorum.

Diğer taraftan Erhan Kolbaşı’nın yazdığı kitap ve Haktan Akdoğan ile yollarının ayrılması…Erhan Kolbaşı yurtdışından getirdiği bir regresyon terapisti ile dünya dışı varlıklarca alınkonulduğunu söyleyen insanlara hipno-regresyon vermiş. Ve bu 25 kişi bahsi geçen hikayeyi anlatmış. (Seçilmiş insanların kurtarılması)
Haktan Akdoğan bu regresyonlarda kişilerin bilinçlerinin yönlendirildiğini söylüyor. (Kendilerine ait olmayan anıların kendilerininmişçesine bilinçlerine tohumlandırılması)

Kitabı bizzat okumadım ama konusunu dinlemem yetti. Konusu kalbimdeki cennetin sevgi dolu frekansıyla uyuşmuyor. Kalbindeki cennetin sevgi dolu frekansının farkında olmayan insanlarda ise bu ayrılık, bu olanlar bir şok yarattı, kime neye inanacaklarını şaşırdılar.

2010 senesinde yayınladığım Gaak ve Baap kitabının son sözlerinde şöyle yazmışım: “…Mucize kuruttuğumuz toprağın ta kendisinde saklı ve kirlettiğimiz havada-suda ve de tam içimizde. Gökkuşağı savaşçılarının gökyüzünden inip bizi kurtarmasını beklemeye devam edersek gözlerimiz açık ölürüz. Çünkü onlar gökyüzünden inecek yüce varlıklar değil; biziz. Biz Gökkuşağı Savaşçılarıyız. Yapmamız gereken uyanmak….” 


Haktan Akdoğan'ın açıklaması


Gözlerimizle gördüğümüz, kulağımızla duyduğumuz realite her nasıl olursa olsun merkezimizde kalalım. İlahi plana güven ve şükranda. Aradığımız hakikat bizde muvcut. Net olayları olduğu gibi bilemeseniz de kalbinizdeki hakikat enerjisi size huzur verir ve her şeyin yolunda olduğunu anlarsınız. Karanlığın ortasında yanan sessiz, dingin, mum ateşi gibi...


-----

Bizden minik haberler:

Türkiye'ye topraklanmamız tamamlandı. Yuuka'ya 3 yıllık yaşam vizesini kolaylıkla aldık. Mayamız okulunu çok seviyor. Uzakları ziyaret edebilmemiz için ihtiyacımız olan ikinci el bir aracı almaya başardık.

John of God'a 12-28 Ocak tarihleri arasında minik bir gurupla yolculuk edecektik. Ama bu olaylar çıkmadan evvel, gitmesi en yüksek ihtimal olan kişiler bile sesini çıkartmayınca gurup toparlanamadı ve hayırdır deyip Mayıs'a erteledik. Böyle olacakmış.

Yakındaki etkinliklerimiz :

İstanbul, Bomonti'De Alşimi Bilgelik evinde 21 Aralık Kış gündönümü -Soul Gathering ses ile şifa çemberi
22-23 Aralık Evrensel kanallık ve şifa kursu (Kayıt için 0537 022 97 20)

Ankara, Simyacılar Dönüşüm Atölyesinde 4 Ocak 2019 Soul Gathering ses ile şifa çemberi
5-6 Ocak 2019  Evrensel kanallık ve şifa kursu (Kayıt için 0533 362 17 46 Selda Özkars Yılmaz)





Aşk ile