İlk Temasa Davet Edildiniz
Dostlar, bu ifşaa belgeselini tavsiye ederim.
Dünyada birçok problemimiz var gibi gözükse de hepsinin temelinde kollektif bilincimizdeki kapalılık ve bu kapalılığı kullanarak insanlıktan gerçek ruhaniyeti,
gerçek tarihi, gerçek bilimi,gerçek şifayı, gerçek gıdayı, medya araçlarıyla, devletleri yöneten devlet ötesi yapılarıyla, karışık ahtapot gibi çok kollu bir yapı var. O karanlık yapı kollektifin
bilinç kapalılığının (karanlığının) manifestosu. O hepbirlikte karanlıkta kalmamızı istiyor ve bunun için sayısız materyalist-egoist-şizofrenik ruhsuzları toplumun çeşitli tabakalarında;
ister doktor olsun ister devlet başkanı, ister tarikat lideri vs., kullanıyor.
Ancak hiç bir karanlık ilahi planın önünde duramaz. Karanlık, bilincin uyku halidir ve ilahi plan her zerreyi sonunda uyandırır-aydınlatır.
Dünyada da şu anda bu uyanış, bu aydınlanma gerçekleşiyor. Onun için ifşaalar çağındayız.
Bu belgeselde ifşaa edilen: 1950'lerden beri o karanlık kadro devletler yoluyla reddederken, Uzaylıların var olduğu ve insanlığa karşı tehdit olduklarını halka şırıngalıyorlar;
uzaylı istilası filmleriyle, şu aralarda pentagon ifşaalarıyla, bir aralar star academy diye rockstarlar ve ex cia ajanlarının kurulan bir gurup üstünden ve daha bir çok araçla.
Amaçları ortak bir düşman üstünden bütün dünya ülkelerini birleştirerek tek dünya devletini kurabilmek. Pandemi bunun minik ayaklarından biri.
Bu istilayı sahneleyebilecek insan yapımı ufoları da var, her türlü hologramı yaratabilecek Blue Beam teknolojileri de var...
Bu filmi çektiren, yaptıran, baş rolünde olan senelerdir bu gerçekleri konuşan Dr. Steven Greer.
Dr. steven Greer Ce 5 adını verdiği Ufo ve dünya dışı varlıklarla buluşma-iletişim prokolonü bulan, yaygınlaştıran ve ifşaaya hayatını adamış bir insan.
Kendisinin ve protokolün dünya çapında ne derece ciddiye alındığını anlayabilmeniz açısında şu hikayesine kulak vermek gerekir.
2007 senesinde Fransa Savunma bakanlığı tarafından davet edilmiş ve Departmanın seçtiği ajanlara Ce5 prokolünü öğretmesi istenmiş.
Protokün uygulanması esnasında büyük bir uçan disk birkaç metre ötelerinde materyalize olmuş. (Fotoğrafı da var)
O diyor ki -ve ben de tüm kalbimle böyle olduğunu biliyorum-, Dünyamıza gelen uzaylı araçlar ve onları kullananların çoğunluğu şayet kötü niyetli tehdit olsalardı şu ana dek çoktan dünyayı sahiplenmiş
insanlığı köleleştirmiş olurlardı...(Ah ama bu zaten bir kere yapıldı. Dünyanın 100binlerce yıl önce başlayan Bir Annunaki hikayesi var. Ve insanlık bugün hala onların tohumu olan ve kendini Elit
olarak gören varlıkların köleliği altında.. Bakınız Sümer Tabletleri! Evet bu ekonomik-materyalist düzen bir kölelik sistemi. İnsanlar hayatta kalabilmek için tüm yaşam güçlerini ve zamanlarını harcıyorlar.)
Oysa Ce5 protokolüyle buluşulan, telepatik iletişime geçilen dünya dışı varlıklar insanlığın özgür iradesine saygı halinde. Kollektif bilinç özgür iradesiyle ışığın içeriye girmesine
izin verdikçe bizlere yaklaşabiliyorlar. Yani bir mızrak gibi dünyaya saplanmıyorlar. Ufak fiziksel görünümler yapıyorlar, rüyalara giriyorlar, çağıranlarla buluşuyorlar.
Dr. Steven Greer Ce 5 prokol toplantılarında kaydedilmiş bir çok mucizevi yaklaşımı, iletişimi, hayat değiştiren olayı görgü tanıklarıyla birlikte bu belgeselde tanıtıyor.
Onlardan bir tanesi 60-70 yaşlarında bir beyefendi. Lise yıllarında duyu özelliğini kaybetmiş ve özel kulaklık takıyormuş. Ce 5 toplantısında ışık formunda bir varlıkla başbaşa kalmış bütün gece. Ve o Işık varlık kulağını iyileştirmiş.
Sabah uyandığında senelerdir kayıp olan duyu yeteneği geri gelmiş. Hatta uzakta sesleri bile duyabiliyormuş.
Hikayesini anlatırken gözlerinden dökülen yaşlar , sesindeki titreşim ne kadar samimi, gerçek olduğunu da hissettiriyor.
Dr steven Greer'a açıkça sormuş karanlığın temsilcisi güç mevkiinde bir adam: Sen neden hala kendini vurmadın, diye.
O da demiş ki ben 17 yaşımdayken bir kere öldüm.(Ölüp geri dönmüş) ve ölümün gerçek olmadığını biliyorum, ölümden korkmuyorum, senden de korkmuyorum demiş.
Ancak seneler içinde, yanında ifşaa saflarına katılan bir çok general, pilot, bilim insanı, politikacı ani ölümlerle göçüp gitmiş. Kimi kendini vurmuş, kimi kazada can vermiş.
Bunu anlatırken Greer göz yaşları içinde. Taşıdığı sorumluluk, yük ve acı çok büyük ama kalbi daha da büyük.
Diyor ki teknik kolay. Öncelikle yarım saat dinginleşeceğiniz bir meditasyon yapın. Sonra dünyadaki yerinizi dışarıdan görerek işaretleyin. Ve bu ben buradayım demek olacak. Sonra da Evrensel ışık varlıklarına şu mesajı yollayın:
Evrensel huzuru, sevgiyi, şifayı deneyimlemek için sizleri davet ediyorum. Sonra beklentisizce ve sakince gökyüzünü gözlemleyin.
Şu an bu protokolü kullanarrak bağlantı kuran binlerce insan var dünyanın birçok ülkesinde.
Yani dostlar ilk temas oldu bile ve her an biryerlerde oluyor. Ve sizler de ilk temasa davet edildiniz.
Ben bizzat hayatımda 3-4 tanesi rüya halinde olmak üzere 7-8 belki daha fazla temas yaşadım. Evet orada bir yerde karanlığın da teknolojisi dolaşıyor.
Ama Greer'inda dediği gibi, saf niyetinizle, evrensel aşkta buluşmaya niyetli olursanız o zaman onunla-ışık olanlarla buluşursunuz.
Işık olanlar verdiğimiz kollektif izinle bizlere tarihte durabildikleri en yakın yerdeler.
Buraya belgeselin linkini de bırakıyorum.
Aşk olsun Hu
---------------
