Wednesday 20 March 2019

51. Eril ve Dişi dengeler arasında bir Kutsal Çocuk






(Davet ediyorum! Sizleri 16 Mayıs günü bütünün hayrına gerçekleştireceğimiz “Kutsal Dişinin Uyanışı”  seremonisine, uzaktan niyetinizle ve ya alana gelerek katılmaya davet ediyorum. )

(Kutsal Dişinin Uyanışı Seremonisi ve Toplu Meditasyonu)

Erkek, kadınsız bir dünyada var olamazdı ve kadın, erkeksiz bir dünyada gelecek nesilleri yaratamazdı. Ayrıca gerçek sevgiyi de böyle bulamazlardı. Bu evrim oyununu birlikte oynamaları gerekiyordu. Bu oyundan kazanılabilecek büyük bir bilgelik ve kalp sıcaklığı vardı.

Kadın ve erkek arasındaki üremenin sebebi, sonsuz yolculuklarındaki ruhların evrimsel ataletiydi. Amaç hakikate  doğru yükselen insanların dünyasına her jenerasyonda enerjisi biraz daha yükselmiş  bir ruh olarak gelebilmek, cinsiyet, renk, din, sınıf ayrımı olmaksızın birlik bilincinde yaşayan önce bir dünya toplumu, sonra galaktik bir toplum olabilmekti.

Bir çok ruh henüz acemiydi ve özgür iradeyle ne yapacaklarını bilemiyor, dünyanın sert koşullarında kendilerini koruyabilmek ve devam ettirebilmek için bencilleşiyorlardı.  Bir noktada kollekjtif ego aşkın sezilemeyeceği kadar kuvvetliydi. Ayrılık hissi hat safhadaydı. Öyle ki kimse kimsenin acısını duymuyor ve umursamıyor, herkes ben diyordu. Bu bencil toplumun kadınları da erkekleri de içlerindeki eril gücü yükseltip dişi gücü bastırdılar. Böylece savaşmak daha kolay oldu. Cezalandırmak bağışlamaktan önemli hale geldi. Almak vermekten önemliydi. Kontrol etmek sevmekten önemliydi. Materyal ruhtan önemliydi.
Bastırılan dişi enerji, erkeklerin de kadınların da varlıklarında acı çeker şekilde göründü. Ama ruhlar en çok acıyı belki anne, kız kardeş, kadın eş ve sevgili rollerini oynarken duyumsadılar; bir de çocuklar, şifacılar, vizyonerler, düşünürler, sanatçılar, yazarlar, hassas insanlar rollerindeyken. Savaşçı toplumda onlar zincirin zayıf halkaları sayıldı; aşağılandı, küçümsendi, alay edildi. Bazı güçlü ruhlar her şeye rağmen dik durmayı başarıp yumuşak gücün hakiki güç olduğunu dünyaya kanıtladıysa da , genelin dişil acısı süregitti.

Yükseltilen kaba eril enerji de hem kadınların hem erkeklerin varlıklarında ve hayatlarında farklı rahatsızlıklar olarak göründü.
Eril enerji de dişi enerji de arkek ve kadın ayırmaksızın tüm varlıklarda mevcuttu ve dengeleri bozulmuştu.

Savaşlar evrimleşerek çoğaldı. Taşlar, sopalara, kılıçlara, mızraklara, oklara, kurşunlara, bombalara, kimyasallara, radyasyona dönüştü. Gücü olanlar güçsüzleri ezdi ve kullandı. Dünya anne ile bağlantı ve iletişim halinde yaşayan kabileler katledildi ve ya asimile edildi. Toprak anneyi asfaltlar ve elektrik telleri kaplamaya başladı. Sanayi dumanları dünyayı sardı. Ormanları kestiler, nehirleri kuruttular, balıkları bitirdiler, tohumları ve çocukları yoketmeye çalıştılar. Dişilliklerinin suskunluğu ve erilliklerinin kaba gürültüsü o düzeydeydi ki güzel olan herşeyi öldürmeye kalkıştılar.

3. şahıslarmışçasına konuştuğumuz bu  bilinçsiz savaşçılar geçmiş yaşamlarımızdaki ve bu hayatımızdaki bizleriz. Biz-Ruhlar. 

Bir de dünya dışı negatif enerjiler vardı dünyadaki temsilcileriyle karışık işler çeviren... Ama onları suçlamakla artık elimize bir şey geçmez.  

Çektiğimiz ve birbirimize de çektirdiğimiz onca acılar boyunca çarklar döndü, döngüler geçti. Dünyamız galaktik merkezle hizzalandı. Işığın ve aydınlığın vakti geldi.  Birçok deneyim edindik, bir çok güzel değer kazandık. Uyanıyoruz günbegün büyük hikayemize. Farkediyoruz yaralarımızı; dişinin bastırıldığını, önemsizleştirildiğini, değersizleştirildiğini. Değişim istiyoruz ve bu isteğimiz dünyayı sarıyor içten ve en derinden.  İstiyoruz ki İlahi dişi ve İlahi Eril el ele yükselsin şimdi. Kalp sarayımızda evlensinler ve aşkları daim olsun. O aşkın meyvası olan biz insanlar Yaradan’ın kutsal çocuğu ve değerlisi olduğumuzu kalplerimizde bulup şükran halinde yaşayalım.

Bu kutlu olayın gerçekleşebilmesi için varlığımızdaki yükselmiş ve düşmüş  değerleri, kendimize samimi olarak bakmak ve tanımak yoluyla, meditasyon, yoga ve dua yoluyla, şifa çalışmalarıyla dengeye getirmeye çalışırız. Egomuzdaki gurur, kibir, kıskançlık, ihtiras, sahtelik, yokedicilik, gevşeklik, gerginlik, değerbilmezlik, vurdumduymazlık, mağdurluk, değersizlik, nefret gibi gölgeleri tanır ve onları güzel değerlere dönüştürürsek; hassasiyet, şefkat, merhamet, sevgi, yaratıcılık, estetik, güzellik, güç, kudret, irade, cesaret, onur, disiplin gibi değerleri denge halinde yükseltirsek, 3 kutsal enerji varlığımızın sıkışmış noktalarından serbest kalarak kalbimize yükselir.

Kalpten bir büyük Ah sesi serbest kalır. AHHHH. Ben kutsal Ben. Anne de Ben, Baba da Ben, Çocuk da Ben.

Duyurduğum ve sizleri davet ettiğim bu toplu meditasyonu böyle bir şifanın gerçekleşmesine bir araç olarak sunuyoruz.

Uzaktan niyet etmek yoluyla katılacağınız bu meditasyonu, olduğunuz her yerde yapabilirsiniz. Meditasyon 16 mayıs 13:00-14:30 arası yapılacak.

Toplu meditasyon, katılmaya niyet eden herkesin manevi boyutta buluşmaları ve kendilerine ilahi şifa elini uzatan Kutsal ruhları birlikte karşılamaları, acıyı birlikte dinlemeleri, birlikte bırakmaları, birlikte bağışlamaları ve bağışlanmaları, birlikte şükretmeleri ve birlikte yükselmeleri demek. Toplu meditasyon niyetin ve duanın gücü nedeniyle bireysel çalışmalara göre çok daha güçlü olur.

Sizler bu meditasyona olduğunuz yerden katılacakken Yuuka ve ben, Bursa’da Simyacı Tanrıçalar gurubuyla, meditasyonun merkez çemberini oluşturacağız. Aramızda 7 onur konuğumuz olacak.

Onlar kendi varlıklarındaki yaralanmış dişiyi şifalandırmak, uyku halindeki kaba eril enerjiyi bağışlamak ve ilahi eril enerjiyle aşkta birleşmek niyetiyle bir hac yolculuğuna çıkan 7 Japon Kadın;  Japonya’nın Tanrıçaları. Türkiye’ye geliyorlar. Kutsal Dişinin en çok baskılandığı bu orta doğunun kapısında, vorteks noktalarına yolculuk edip, toprakların ve insanların dişi enerjisinin uyanması için geçtikleri her yerde dua edip, rehberliğimizle seremoniler gerçekleştirecekler.
Sizin toplu meditasyona katılmaya niyet edeceğiniz saatte bizler Bursa’daki seremoni alanımızda sizleri karşılamak için bekliyor olacağız.

Seremoniye bizzat – Bursa’da- katılmak isteyenler bu telefon numarasını arayarak lütfen isimlerini yazdırsınlar: ( 0534 518 51 71 Ayşen Albayrak )
Seremoniye bizzat ve ya uzaktan niyetle katılmanın belirlenmiş fiziksel bir bedeli yok.

Yolumuzu, yolculuğumuzu desteklemek için bağış yapabilirsiniz. Niyetiniz böyle ise bana mesaj yollamanız yeterli.

Yapmanız gerekenler: Vakit geldiğinde tercihen meditasyon yapabileceğiniz rahat bir yerde olun. (Mümkün değilse de önemi yok. Rahatlıkla otobüs yolculuğunda, dışarda bir parkta vs. gözleriniz açıkken de katılabilirsiniz.)

Tercihen meditasyon’a 13:00’de başlayın. Bu mümkün değilse dilediğiniz her vakitte niyet etmeniz yoluyla bu enerji alanına bağlanabilirsiniz. (An bu an. Niyetiyle tarihin her hangi bir anındaki, spesifik bir enerji alanına bağlanabilir insan.)

Tercihen 45-90 dakika arası meditasyonu yapın. Ancak 5 dakika bile bağlanacak olsanız bütünün hayrınadır.

Katılacak olanlar lütfen şu niyeti ederek katılsın:

“Varlığımdaki ilahi dişiyi ve ilahi erili uyandırmaya ve  kalbime yükseltmeye niyet ediyorum. Aşk Olsun”
“13:00 Bursa merkezli toplu meditasyona bütünün en yüksek hayrına bağlanıyorum.”
Yaradana sonsuz şükranla”

Meditasyonun ilk 3’te birinde fiziksel ve duygusal rahatsız hisleriniz yükselebilir. Bu bastırılmış olan dişi enerjinizin harekete geçip üzerindeki ağırlıkları dikkatinize getirmeye başladığını gösterir. ikinci 3’te birlik dilimde bağışlama ve bağışlanmalar gerçekleşebilir ve üzerinizdeki ağır his azalmaya , bedeniniz daha rahat hissetmeye başlayabilir. Son 3’te birlik süre boyunca bir yükseliş hazzı, içsel bir kutlama ve aşk hali yaşayabilirsiniz.

Ani içsel düşüş ve yükselişleri tarafsızca ve tepkisizce gözlemleyin.

İlahi Çocuk, İlahi Anne ve İlahi Baba kalplerimizde buluşsun ve aşkla birbirlerine erisin. O altın eriyik kalplerimizden taşsın, bütün varlıklara dokunsun, ilham olsun, şifa olsun.

Aşk olsun

( Fb etkinlik linki: https://www.facebook.com/events/442876343124312/ )

Ve bu kadar beklemenize de gerek yok, hemen şimdi Aşk olsun. Işığın ve karanlığın dengelendiği bu kutsal 21 Mart Bahar Gündönümünde varlığınızdaki kaba erili bağışlayın. Varlığınızdaki zayıf dişiyi bağışlayın. Tıpkı anne ve babanızı bağışlar gibi. Onlar ayağa kalkmış birbirlerine sarılırken siz tam ortalarındaki kutsal çocuk olup neşeyi duyun, neşe olun, şükran duyun, şükran olun. Aşkı duyun, Aşk olun.

----


Yaklaşan diğer buluşmalar:

Ankara(0533 3621746), 21 Mart Bahar Ekinoksu seremonisi-Soul Gathering Ses ile Şifa Çemberi
Ankara(0533 3621746), 23-24 Mart Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu
Ankara(0533 3621746), 22-25-26 Mart Bireysel Seans

Gaziantep (0538 7085292), 7-8-9-10-11 Nisan, Bireysel Seanslar (Yuuka ile birlikte)
Gaziantep (0538 7085292), 12-13 Nisan, Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu

İstanbul –Alşimi Bilgelik Okulu(0530 7761866) -16,17,19 Nisan Bireysel Seanslar
İstanbul –Alşimi Bilgelik Okulu(0530 7761866) 18 Nisan , Soul Gathering Ses ile Şifa Çemberi

İstanbul-Pendik- Terraflowers(0532 6339516), 20-21 Nisan, Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu

İstanbul-Kadıköy -İlknur Yamanel (0532 415 36 92)  27-28 Nisan, Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu

Conference of Birds 5-12 Mayıs. Çadır kurup, dileyenlere mini seanslar sunacağız. ( 8 mayıs akşam 17:00 –Soul Gathering Ses ile Şifa Çemberi –Pastoral Vadi) https://www.conferenceofbirds.family/?fbclid=IwAR0Kj_JwkkmGOpD6iGaOn2sh-6d6ExI1cp6jTBrJJMsOFlqMPyuNFAbsD0A

7-8-9 Haziran, 2 gece 3 gün, Midilli (Lesvos)  Adası Gezisi ve Yüksek Enerji Alanlarında (Vorteks alanları) -YÜKSELİŞ MEDİTASYON TURU” (KATILIM İÇİN :  fatosh33@hotmail.com  veya  https://www.facebook.com/fatosh.lazari)