(Davet ediyorum!
Sizleri 16 Mayıs günü bütünün hayrına gerçekleştireceğimiz “Kutsal Dişinin
Uyanışı” seremonisine, uzaktan
niyetinizle ve ya alana gelerek katılmaya davet ediyorum. )
(Kutsal Dişinin
Uyanışı Seremonisi ve Toplu Meditasyonu)
Erkek, kadınsız
bir dünyada var olamazdı ve kadın, erkeksiz bir dünyada gelecek nesilleri
yaratamazdı. Ayrıca gerçek sevgiyi de böyle bulamazlardı. Bu evrim oyununu
birlikte oynamaları gerekiyordu. Bu oyundan kazanılabilecek büyük bir bilgelik ve
kalp sıcaklığı vardı.
Kadın ve erkek
arasındaki üremenin sebebi, sonsuz yolculuklarındaki ruhların evrimsel
ataletiydi. Amaç hakikate doğru yükselen
insanların dünyasına her jenerasyonda enerjisi biraz daha yükselmiş bir ruh olarak gelebilmek, cinsiyet, renk, din,
sınıf ayrımı olmaksızın birlik bilincinde yaşayan önce bir dünya toplumu, sonra
galaktik bir toplum olabilmekti.
Bir çok ruh henüz
acemiydi ve özgür iradeyle ne yapacaklarını bilemiyor, dünyanın sert
koşullarında kendilerini koruyabilmek ve devam ettirebilmek için
bencilleşiyorlardı. Bir noktada
kollekjtif ego aşkın sezilemeyeceği kadar kuvvetliydi. Ayrılık hissi hat
safhadaydı. Öyle ki kimse kimsenin acısını duymuyor ve umursamıyor, herkes ben
diyordu. Bu bencil toplumun kadınları da erkekleri de içlerindeki eril gücü
yükseltip dişi gücü bastırdılar. Böylece savaşmak daha kolay oldu.
Cezalandırmak bağışlamaktan önemli hale geldi. Almak vermekten önemliydi.
Kontrol etmek sevmekten önemliydi. Materyal ruhtan önemliydi.
Bastırılan dişi
enerji, erkeklerin de kadınların da varlıklarında acı çeker şekilde göründü. Ama
ruhlar en çok acıyı belki anne, kız kardeş, kadın eş ve sevgili rollerini
oynarken duyumsadılar; bir de çocuklar, şifacılar, vizyonerler, düşünürler,
sanatçılar, yazarlar, hassas insanlar rollerindeyken. Savaşçı toplumda onlar zincirin
zayıf halkaları sayıldı; aşağılandı, küçümsendi, alay edildi. Bazı güçlü ruhlar
her şeye rağmen dik durmayı başarıp yumuşak gücün hakiki güç olduğunu dünyaya
kanıtladıysa da , genelin dişil acısı süregitti.
Yükseltilen kaba
eril enerji de hem kadınların hem erkeklerin varlıklarında ve hayatlarında farklı
rahatsızlıklar olarak göründü.
Eril enerji de
dişi enerji de arkek ve kadın ayırmaksızın tüm varlıklarda mevcuttu ve dengeleri
bozulmuştu.
Savaşlar evrimleşerek
çoğaldı. Taşlar, sopalara, kılıçlara, mızraklara, oklara, kurşunlara,
bombalara, kimyasallara, radyasyona dönüştü. Gücü olanlar güçsüzleri ezdi ve
kullandı. Dünya anne ile bağlantı ve iletişim halinde yaşayan kabileler
katledildi ve ya asimile edildi. Toprak anneyi asfaltlar ve elektrik telleri
kaplamaya başladı. Sanayi dumanları dünyayı sardı. Ormanları kestiler, nehirleri
kuruttular, balıkları bitirdiler, tohumları ve çocukları yoketmeye çalıştılar. Dişilliklerinin
suskunluğu ve erilliklerinin kaba gürültüsü o düzeydeydi ki güzel olan herşeyi
öldürmeye kalkıştılar.
3. şahıslarmışçasına konuştuğumuz bu bilinçsiz savaşçılar geçmiş yaşamlarımızdaki ve bu hayatımızdaki bizleriz. Biz-Ruhlar.
Bir
de dünya dışı negatif enerjiler vardı dünyadaki temsilcileriyle karışık işler
çeviren... Ama onları suçlamakla artık elimize bir şey geçmez.
Çektiğimiz ve
birbirimize de çektirdiğimiz onca acılar boyunca çarklar döndü, döngüler geçti.
Dünyamız galaktik merkezle hizzalandı. Işığın ve aydınlığın vakti geldi. Birçok deneyim edindik, bir çok güzel değer
kazandık. Uyanıyoruz günbegün büyük hikayemize. Farkediyoruz yaralarımızı; dişinin
bastırıldığını, önemsizleştirildiğini, değersizleştirildiğini. Değişim
istiyoruz ve bu isteğimiz dünyayı sarıyor içten ve en derinden. İstiyoruz ki İlahi dişi ve İlahi Eril el ele
yükselsin şimdi. Kalp sarayımızda evlensinler ve aşkları daim olsun. O aşkın
meyvası olan biz insanlar Yaradan’ın kutsal çocuğu ve değerlisi olduğumuzu
kalplerimizde bulup şükran halinde yaşayalım.
Bu kutlu olayın
gerçekleşebilmesi için varlığımızdaki yükselmiş ve düşmüş değerleri, kendimize samimi olarak bakmak ve
tanımak yoluyla, meditasyon, yoga ve dua yoluyla, şifa çalışmalarıyla dengeye
getirmeye çalışırız. Egomuzdaki gurur, kibir, kıskançlık, ihtiras, sahtelik,
yokedicilik, gevşeklik, gerginlik, değerbilmezlik, vurdumduymazlık, mağdurluk,
değersizlik, nefret gibi gölgeleri tanır ve onları güzel değerlere dönüştürürsek;
hassasiyet, şefkat, merhamet, sevgi, yaratıcılık, estetik, güzellik, güç,
kudret, irade, cesaret, onur, disiplin gibi değerleri denge halinde yükseltirsek,
3 kutsal enerji varlığımızın sıkışmış noktalarından serbest kalarak kalbimize
yükselir.
Kalpten bir büyük
Ah sesi serbest kalır. AHHHH. Ben kutsal Ben. Anne de Ben, Baba da Ben, Çocuk
da Ben.
Duyurduğum ve
sizleri davet ettiğim bu toplu meditasyonu böyle bir şifanın gerçekleşmesine
bir araç olarak sunuyoruz.
Uzaktan niyet
etmek yoluyla katılacağınız bu meditasyonu, olduğunuz her yerde yapabilirsiniz.
Meditasyon 16 mayıs 13:00-14:30 arası yapılacak.
Toplu meditasyon, katılmaya niyet eden herkesin manevi boyutta buluşmaları ve
kendilerine ilahi şifa elini uzatan Kutsal ruhları birlikte karşılamaları,
acıyı birlikte dinlemeleri, birlikte bırakmaları, birlikte bağışlamaları ve
bağışlanmaları, birlikte şükretmeleri ve birlikte yükselmeleri demek. Toplu
meditasyon niyetin ve duanın gücü nedeniyle bireysel çalışmalara göre çok daha
güçlü olur.
Sizler bu
meditasyona olduğunuz yerden katılacakken Yuuka ve ben, Bursa’da Simyacı
Tanrıçalar gurubuyla, meditasyonun merkez çemberini oluşturacağız. Aramızda 7
onur konuğumuz olacak.
Onlar kendi
varlıklarındaki yaralanmış dişiyi şifalandırmak, uyku halindeki kaba eril
enerjiyi bağışlamak ve ilahi eril enerjiyle aşkta birleşmek niyetiyle bir hac
yolculuğuna çıkan 7 Japon Kadın; Japonya’nın Tanrıçaları. Türkiye’ye
geliyorlar. Kutsal Dişinin en çok baskılandığı bu orta doğunun kapısında,
vorteks noktalarına yolculuk edip, toprakların ve insanların dişi enerjisinin
uyanması için geçtikleri her yerde dua edip, rehberliğimizle seremoniler
gerçekleştirecekler.
Sizin toplu
meditasyona katılmaya niyet edeceğiniz saatte bizler Bursa’daki seremoni
alanımızda sizleri karşılamak için bekliyor olacağız.
Seremoniye bizzat
– Bursa’da- katılmak isteyenler bu telefon numarasını arayarak lütfen
isimlerini yazdırsınlar: ( 0534
518 51 71 Ayşen Albayrak )
Seremoniye bizzat
ve ya uzaktan niyetle katılmanın belirlenmiş fiziksel bir bedeli yok.
Yolumuzu, yolculuğumuzu desteklemek için bağış yapabilirsiniz. Niyetiniz
böyle ise bana mesaj yollamanız yeterli.
Yapmanız gerekenler:
Vakit geldiğinde tercihen meditasyon yapabileceğiniz rahat bir yerde olun.
(Mümkün değilse de önemi yok. Rahatlıkla otobüs yolculuğunda, dışarda bir
parkta vs. gözleriniz açıkken de katılabilirsiniz.)
Tercihen
meditasyon’a 13:00’de başlayın. Bu mümkün değilse dilediğiniz her vakitte niyet
etmeniz yoluyla bu enerji alanına bağlanabilirsiniz. (An bu an. Niyetiyle
tarihin her hangi bir anındaki, spesifik bir enerji alanına bağlanabilir insan.)
Tercihen 45-90
dakika arası meditasyonu yapın. Ancak 5 dakika bile bağlanacak olsanız bütünün
hayrınadır.
Katılacak olanlar
lütfen şu niyeti ederek katılsın:
“Varlığımdaki
ilahi dişiyi ve ilahi erili uyandırmaya ve
kalbime yükseltmeye niyet ediyorum. Aşk Olsun”
“13:00 Bursa
merkezli toplu meditasyona bütünün en yüksek hayrına bağlanıyorum.”
Yaradana sonsuz
şükranla”
Meditasyonun ilk
3’te birinde fiziksel ve duygusal rahatsız hisleriniz yükselebilir. Bu
bastırılmış olan dişi enerjinizin harekete geçip üzerindeki ağırlıkları
dikkatinize getirmeye başladığını gösterir. ikinci 3’te birlik dilimde bağışlama
ve bağışlanmalar gerçekleşebilir ve üzerinizdeki ağır his azalmaya , bedeniniz
daha rahat hissetmeye başlayabilir. Son 3’te birlik süre boyunca bir yükseliş hazzı,
içsel bir kutlama ve aşk hali yaşayabilirsiniz.
Ani içsel düşüş
ve yükselişleri tarafsızca ve tepkisizce gözlemleyin.
İlahi Çocuk,
İlahi Anne ve İlahi Baba kalplerimizde buluşsun ve aşkla birbirlerine erisin. O
altın eriyik kalplerimizden taşsın, bütün varlıklara dokunsun, ilham olsun,
şifa olsun.
Ve bu kadar
beklemenize de gerek yok, hemen şimdi Aşk olsun. Işığın ve karanlığın
dengelendiği bu kutsal 21 Mart Bahar Gündönümünde varlığınızdaki kaba erili
bağışlayın. Varlığınızdaki zayıf dişiyi bağışlayın. Tıpkı anne ve babanızı
bağışlar gibi. Onlar ayağa kalkmış birbirlerine sarılırken siz tam
ortalarındaki kutsal çocuk olup neşeyi duyun, neşe olun, şükran duyun, şükran
olun. Aşkı duyun, Aşk olun.
Yaklaşan diğer buluşmalar:
Ankara(0533
3621746), 21 Mart Bahar Ekinoksu seremonisi-Soul Gathering Ses ile Şifa Çemberi
Ankara(0533
3621746), 23-24 Mart Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu
Ankara(0533
3621746), 22-25-26 Mart Bireysel Seans
Gaziantep (0538
7085292), 7-8-9-10-11 Nisan, Bireysel Seanslar (Yuuka ile birlikte)
Gaziantep (0538
7085292), 12-13 Nisan, Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu
İstanbul –Alşimi
Bilgelik Okulu(0530 7761866) -16,17,19 Nisan Bireysel Seanslar
İstanbul –Alşimi
Bilgelik Okulu(0530 7761866) 18 Nisan , Soul Gathering Ses ile Şifa Çemberi
İstanbul-Pendik-
Terraflowers(0532 6339516), 20-21 Nisan, Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu
İstanbul-Kadıköy
-İlknur Yamanel (0532 415 36 92) 27-28 Nisan,
Evrensel Kanallık ve Şifa Kursu
Conference of
Birds 5-12 Mayıs. Çadır kurup, dileyenlere mini seanslar sunacağız. ( 8 mayıs
akşam 17:00 –Soul Gathering Ses ile Şifa Çemberi –Pastoral Vadi) https://www.conferenceofbirds.family/?fbclid=IwAR0Kj_JwkkmGOpD6iGaOn2sh-6d6ExI1cp6jTBrJJMsOFlqMPyuNFAbsD0A
7-8-9 Haziran, 2 gece 3 gün, Midilli (Lesvos) Adası Gezisi ve Yüksek Enerji Alanlarında (Vorteks
alanları) -YÜKSELİŞ MEDİTASYON TURU” (KATILIM İÇİN : fatosh33@hotmail.com veya https://www.facebook.com/fatosh.lazari)
No comments:
Post a Comment
Note: only a member of this blog may post a comment.