Monday 1 July 2024

78. Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum

 Sizinle paylaştığım videodaki şarkıyı (ki dinleyip anladıktan sonra artık ona şarkı değil dua, ibadet diyebiliyorum) kader karşıma çıkardı. Videoyu izlerken ve sözlerini, müziğini dinlerken tüylerim diken diken oldu, gözlerim doldu, yükseldi içim. Tek kelimesini anlamadığım halde böyle bir etki yarattı. Hem de metal müzik eşliğinde olmasına rağmen. Belki üçüncü dinleyişim de alt yazıyı far kettim. (Orijinal şiirin çok kısa bir bölümü yalnızca)

Gençlik yıllarım sebebini bilemediğim içsel bir acı ve keder ile geçmişti ve o yıllar bir süre bana hitap eden müzik heavy metal denilen, genel olarak düşük bir bilincin -frekansın- yansıtıcısı olan müzik türüydü. Sonra evrimim ilerledi, bilinç genişledi, bana hitap edebilen şeyler değişti. Seneler var bir heavy metal şarkısı dinlememişimdir, çünkü bende bir yeri yok. Ona karşı bir yargım da yok. O görevini yerine getiriyor. Her şey Yaradanın ellerinde bir araç ve her şey hepimizin evrimine, uyanışına, yükselişine bilerek ya da bilmeden hizmette.
Velhasıl, bu videoda, günümüz dünyasından batılı bir müzisyen, 1970’lerde pakistanlı bir müzisyen gurubunun söylediği şarkıyı, metal müziğe uyarlamış. Ekranın bir yanında o, diğer yanında Pakistanlı gurup.

Şarkıyı bu kadar sarsılarak, bu kadar etkilenerek dinledikten sonra, hemen araştırdım sözlerini, hikayesini.
Şiir 16. yüzyılda Hindu bir prenses ve mistik olarak bilinen Meerabai adında bir inanan yazmış. Her bir sözü dua ve ibadet.
Sonra adı “Sanson Ki Mala Pe” olan bu şiiri herhalde 70 lerde videoda da gözüken ve şarkıyı okuyan Pakistanlı ve müslüman olan Nusrat Fateh Ali Khan müziğe dökmüş. Yani nereden nereye... anlaşılsın diye uzunca yazdım.
Şiirin orjinalini buldum, ingilizce çevirisini okudum ve anlayabildiğim kadarını çevirdim sizinle de paylaşmak için. Hatalarım affola. Her satırında içim coştu, patladı. Her nefesimizi Ona adayarak yaşarsak şirrde de söylendiği gibi ‘dikenlerin üstünde bile dinlenebiliriz’.
...ve son olarak bu uyarlama metal müziğin de yüksek bir bilinç frekansına uyumlanabileceğinin güzel bir örneği olmuş.
Aşk olsun Hu.
---
Sanson Ki Mala Pe
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Ben kalbimin durumunu biliyorum, Tanrı da sevdiğimin kalbini biliyor
Bu benim ibadetim ve bağlılığımdır
Kiminin sevgilisi mabette, kiminin sevgilisi camidedir
ve benimki...
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Ah alacalı guguk kuşu, neden bu kadar çok ağlıyorsun
Sevgilin böylesine içindeyken bu acı neden
Neden hep acının ve kederin şarkısını söylüyorsun?
Zaten ben yanarken bir de beni sen yakıyorsun
Ah guguk kuşu gaganı kesmeliyim
Yaralarıma tuz bastın
Ben sevgiliye aitim ve sevgili benim, sen kimsin ki bana bunu (ulaşılmazlığı) anlatacaksın?
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Artık her şey kaderin elinde
Bu birliğin asaleti ve saygısı
Kendimi sevgilimin adına, sevgilimin adını da nefeslerimin çelenklerine nakşediyorum
Sevgilimin ismini anıyorum ve bu benim ibadetim
Her nefeste, her nefeste adı akıyor, adı akıyor
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adı akıyor
Sevgilimin adını anmaktan başka bir işim yok
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Sevdiğim uzaklardaysa ona aşk mektupları yazmalıyım
Yine fark ediyorum sevdiğim bedenimde ve ruhumda mevcut, o halde kime mektup atayım
Yaratıcı her yerde ve her şeyde mevcut
Ve herkes Onu özler
Ben bizzat her yerde Onu aradım
Ama o hep bendeydi
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Dini ve toplumun tüm kurallarını terk ediyorum
Çünkü ben sevgilimin aşkına kapıldım
Nereye gidersem gideyim sevgilimin adını yüceltiyorum ve yapacak başka işim yok
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Ben kalbimin durumunu biliyorum, Tanrı da sevdiğimin kalbini biliyor
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Aşkın rengine öyle bir uçtum ki onunla bir oldum
Sevgilimin adını aşk çelenklerine süslerken ben bizzat O oldum
Kendi maddi ve manevi varlığımı unuttum
Aşkın renginde öyle bir boğuldum ki...
Aşkın rengiyle öyle bir boğuldum ki...
Aşkın rengiyle kendimi öyle bir boğdum ki...
Ah sevgilim içeri gir gözlerime gel böylece seni orada tutayım
Görmesin gözlerim başka hiç bir şey
Aşkın renginde öyle bir boğdum ki kendimi
Ah sevgili biz biriz ama iki gibi görünüyoruz
Evet sevgilim biz biriz biriz
Eğer benlik fikrini kalbimden temizlersem, tüm ikilik ortadan kalkacaktır
Aşkın renginde öyle bir boğdum ki kendimi
Ah sevgili, krallığım, her şeyim sensin
Sen olmadan hiç bir şey olmaz
Sensiz hiçbir şey yok, seni bulursam, sana kavuşursam, şanslıların şanslısı ben olurum
Aşkın renginde öyle bir boğdum ki kendimi
İbadet yolunda aşk hastalığına yakalandım
Sevgili, isminin sonsuza kadar hafızamda kalması benim dileğim ve ibadetimdir
Beni bırakmadan elimi bırakıyorsun
Aşkın renginde öyle bir boğdum ki kendimi
Kalbime her baktığımda yalnız sevdiğimi görüyorum, elimi bıraksa da yürümem için
İçeride ve dışarıda yalnız O var, olmayan bir ben, ben hiçbir yerdeyim
Aşkın renginde öyle bir boğuldum ki
İbadet olarak bir dilenci gibi giyinip yollara düştüm
Her yerde, her kapıda, senin hakkında şarkılar söyleyeceğim ah sevgilim
Bu dünyada bir dilenci gibi geziyor, seni arıyorum herşeyde
Sevgilim için bedenimi ve ruhumu feda ederim ki ona tapan, ona adanan biri olarak bilineyim
Aşkın renginde kendimi öyle bir uçurdum ki bir oldum Onunla
Sevgilimin adını aşk çelenklerine süslerken ben bizzat O oldum
Kendi maddi ve manevi varlığımı unuttum
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Sevgilim suçlu değil, O masumdur
Sevgilim suçsuzdur Masumdur Kusursuzdur
Kendi kendine konuşan bir deli gibi göründüm, adım kötüye çıktı
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını boncuk boncuk işliyorum
Aşk kadehinden aşkı içtiğimden beri durumum öyle ki
Yanan odunların üstünde uyuyabilir, dikenlerin üstünde dinlenebilirim
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum
Sevgilim hayatın güzelleştirici süsüdür
Sevgilim hayatın güzelleştirici süsü ve saçlarımın kızılıdır
Sevdiğimin gözünden düşsem ne amacı kalır bu yaşamın
Nefeslerimin çelengine sevgilimin adını nakşediyorum




Not: uzun zamandır blog yazmayışımın sebebi kitap yazmakla meşgul olmam. Kısmetse bu sene içinde bitirip yayınlanmasını diliyorum, bütünün hayrına olsun.


No comments:

Post a Comment

Note: only a member of this blog may post a comment.