Uzun sayılabilecek bir yolculuğun ardından Hawaii-Honolulu’ya
vardık. Ayağımın tozuyla, Yuuka ve Maya birbirlerine sarılmış uyurken blog
yazısını yazdım. Bu gün Celia Fenn’in Baş Melek Mikail’den aldığı ilhamla yazdığı yazısı dikkatime getirildi. Bazı satırların altını çizdim sizlerle paylaşmak için.
Arada kendi kanallığımla mesaja ben de eridim. İletilen mesajlar gözlerinizden
kalbinize aksın.
Yazının genel başlıkları: Boyutlar arasında seçim,
yeni Dünya ve Yeni Lemuria’ya giriş, Hawaii’de galaktik yaşlıların buluşması ve bilinç tohumlandırması… 21 Mayıs ve 29 Mayıs meditasyonları…
Celia Fenn'in 10 Mayıs 2018 yazısından taze alıntılar:
"Güzel gezegenimiz Yeni Dünya’ya geçişini (dönüşümünü)
sürdürmekte…
Dünyanın bu büyülü vaktinde farketmeden aynı anda 2 yerde
birden bulunuyoruz.
“Eski” Dünya’da gün be gün bulunuyorsak da, frekansımızı
bilinçli olarak yükselttiğimiz anlarda, Yeni Dünya’da bulunuyoruz.
Dünya’nın bu iki farklı hali aynı alanda ama farklı
boyutlarda varlıklarını sürdürmekteler.
Aynı alandaki farklı boyutlar arasında, farkındalık seçimi
yapıyoruz.
(Buna aklıma düşen bir örnekle şöyle katılmak isterim
. Japonca Yama kelimesinin manası ‘dağ’. Sanskrit dilinde Maya kelimesinin
manası ‘ilüzyon’.
Şimdi çok hızlı şekilde defalarca
kez Yama Yama Yama Yama Yama Yama Yama Yama Yama diye tekrarlayacak olursanız
Aynı alanda mevcut olan başka bir boyutun farkına varacaksınız: Maya Maya Maya Maya
Maya Maya ..
Otomatik olarak tekrar ederseniz bilincin hangi anda hangi manayı seçtiğini bile anlayamazsınız. Farkında olarak tekrarlar, bilinç halinde kalırsanız, bilinçli olarak seçim yaparsınız. Ya Yama ya da Maya’yı seçersiniz.
Otomatik olarak tekrar ederseniz bilincin hangi anda hangi manayı seçtiğini bile anlayamazsınız. Farkında olarak tekrarlar, bilinç halinde kalırsanız, bilinçli olarak seçim yaparsınız. Ya Yama ya da Maya’yı seçersiniz.
Bu daha sığ kalan örneği
vermenin, Celia Fenn’in yazısını anlamamıza bir nebze yardımcı olacağını sezdim.)
Mesajın devamında deniyor ki frekanslar arasındaki
farkı anlamaya niyetli olmanız bu iki boyutu aynı anda sezmenize
yardımcı olur.
Gün içinde defalarca kez bu iki
farklı boyut arasında gidip gelmek kendinizi tuhaf hissettirebilir ama bilin ki
giderek bu kaymalara alışıyorsunuz ve her defasında adımınızı biraz daha yeni dünyadan
içeri doğru atıyorsunuz..
3. boyut alanına ya da 5. ve ya
daha yüksek boyut alanlarına girdiğiniz anı farketmeniz önemli. Reaksiyonlarınız
size hangi boyut alanına girdiğinizi belli eder. Stresli, telaşlı, öfkeli, korkmuş olduğunuzda
3.boyut alanındasınız. Eğer kendinizi rahat, bütün, yaratıcı, neşeli, huzurlu
hissediyorsanız o zaman da 5. Boyut alanına girmişsinizdir.
Bu noktada yazısında seçim yapmanızın önemi anlatılıyor. İçsel yaratım
enerjinize bağlanarak boyut seçiminizi yapın, diyor.
"İçinde bulunduğunuz realite düzeyini bırakmayı seçebilirsiniz ve kendinize yeni bir realite seçebilirsiniz."
Bu seçimi 3. boyut alanındayken yapamayacağınız, içsel yaratıcı enerjilerinizi harekete geçirip, 5. Boyut alanına girdiğinizde yapabileceğiniz hatırlatılıyor.
"İçinde bulunduğunuz realite düzeyini bırakmayı seçebilirsiniz ve kendinize yeni bir realite seçebilirsiniz."
Bu seçimi 3. boyut alanındayken yapamayacağınız, içsel yaratıcı enerjilerinizi harekete geçirip, 5. Boyut alanına girdiğinizde yapabileceğiniz hatırlatılıyor.
(Ben de ufak bir eklemeyle
katılıyorum;
Bu, evrenin önemli bir yasasıdır; hiçbir problem yaratıldığı boyutta çözümlenemez. Her problemin çözümü bir üst
boyutta mevcuttur. Dolayısıyla yapacağınız daha yüksek realite seçimleri için,
içinizde mevcut olan daha yüksek boyutlara ulaşmanız gerek.)
Dün gece
yaşadığımız bir deneyim şimdi anlatacağım:
Havaalanındayız. Hawaii’ye doğru yola çıkmışız. Japon pasaport polisi bir daha ne zaman Japonya’ya döneceğimi sordu. Ona 3 ay ya da 5 ay diyebilirdim. Bilmiyorum demeyi seçtim. Geri gelip gelmeyeceğimi de bilmiyorum.
Havaalanındayız. Hawaii’ye doğru yola çıkmışız. Japon pasaport polisi bir daha ne zaman Japonya’ya döneceğimi sordu. Ona 3 ay ya da 5 ay diyebilirdim. Bilmiyorum demeyi seçtim. Geri gelip gelmeyeceğimi de bilmiyorum.
O halde Japonya yaşam-oturma-çalışma
izninizi iptal etmek zorundayım dedi ve kartın ortasında bir delik açtı. Kartın
1 yıl daha vizesi vardı oysa.
Uçağın kapısına varana dek sessiz, rahatsız ve ağırdım. Bunun sebebini anlayamıyordum. Bir an evvel uçağa binmek
istiyordım.
Son kapının lobisinde oturmuş vaktimizi beklerken, bir ara Yuuka ve Maya’nın konuşmalarını duyarak aklımın içinden çıktım.
Son kapının lobisinde oturmuş vaktimizi beklerken, bir ara Yuuka ve Maya’nın konuşmalarını duyarak aklımın içinden çıktım.
Maya ne yapıyorsun anne, diye
soruyordu.
Yuuka, baban için bir
rehberlik kartı açıyorum dedi. (Telefon uygulaması)
Ben yapıcam, ben yapıcam diye
tutturdu, Maya.
Sonra düzünelerce kartın içinden şu kartı çekip bana gösterdi:
(Bu kart ve altındaki mesaj onu duyma vakti gelmiş herkese gelsin bu bahaneyle)
Kartta şöyle yazıyordu:
"Eskiye Hoşça kal, Yeniye Hoş geldin:
Hayatının bir bölümünü bitirdin, ve şimdi yeni ve daha iyi bir bölümü başlıyor. Eski realiteni bırakırken birşeyleri kaybediyormuşsun, birşeyler elinin altından kayıp gidiyormuş ve tutunacak bir şey kalmıyormuş gibi hissediyorsun. İşte duyduğun rahatsızlık budur. Hiçbir şeye tutunmaya gerek yok. Yeni realiten önünde apaçık uzanıyor ve başlangıcındasın…"
"Eskiye Hoşça kal, Yeniye Hoş geldin:
Hayatının bir bölümünü bitirdin, ve şimdi yeni ve daha iyi bir bölümü başlıyor. Eski realiteni bırakırken birşeyleri kaybediyormuşsun, birşeyler elinin altından kayıp gidiyormuş ve tutunacak bir şey kalmıyormuş gibi hissediyorsun. İşte duyduğun rahatsızlık budur. Hiçbir şeye tutunmaya gerek yok. Yeni realiten önünde apaçık uzanıyor ve başlangıcındasın…"
Birden bire sanki kötü bir
kabustan uyanıyormuşum hissiyle kendime geldim. Gözlerim iyice açıldı. Sanki içinde
bulunduğumuz lobi şöyle bir genleşti. Demin içinde kaybolmuş gibi hissettiğim
kalabalık artık gözüme başka bir boyuttaymışlar gibi gözüktü. Yalnızca bana da
değil. Yuuka da salona öyle baktı ve dedi ki: Gökhan bak, başka boyuttalar.
Az önce onlarlaydım, orada,
tanımsız tarifsiz bir boğulmanın içinde kaybolmuştum..
Ahhhhh dedim içime dolan rahatlamayla.
Ahhhhh dedim içime dolan rahatlamayla.
Uçağa bindik.
Yeni bir hayat kurmak için ve yerleşmek niyetiyle, birkaç ruhani görevin yolunu Hawaii ve Shasta’da sürdükten sonra Peru’ya gidecektik. İşte apaçık hayatımın yeni bir kapısında duruyordum. Uçak hızlandıkça kalbimin derinliklerine indim. Uçak hızlandıkça uçakdan da hızlı oldum ve kalbimin en merkezine indim. Uyku aldı beni.
Uyku halinde, derin bir rüya içinde başka bir boyutu deneyimlemekte olduğumu biliyordum. Tanrı bana kendi zerreciklerimde saklı olan cennet ve cehennemin arasındaki farkı gösterdi. Cehennem tam bir kasılma ve tutunma ihtiyacıydı. Cennet ise tam bir rahatlama ve bırakma haliydi. O yüksek boyutta seçimimi yaptım. Gözlerimi açtım – ya da uyandım. Kalbim neşeyle şarkı söylüyordu. Şarkının sözleri ışık dilindeydi. Bir süre söyledikten sonra yine uyuyakaldım.
O geceki rüyalarımda bir gün sonra Celia Fenn'in kanallık yazısında okuyup içsel olarak onaylanacağım derin anlayışları duydum ve taşıdığı riskelere rağmen neden ısrarla Hawaii adasına gitmekte olduğumuzu bildim.
Yeni bir hayat kurmak için ve yerleşmek niyetiyle, birkaç ruhani görevin yolunu Hawaii ve Shasta’da sürdükten sonra Peru’ya gidecektik. İşte apaçık hayatımın yeni bir kapısında duruyordum. Uçak hızlandıkça kalbimin derinliklerine indim. Uçak hızlandıkça uçakdan da hızlı oldum ve kalbimin en merkezine indim. Uyku aldı beni.
Uyku halinde, derin bir rüya içinde başka bir boyutu deneyimlemekte olduğumu biliyordum. Tanrı bana kendi zerreciklerimde saklı olan cennet ve cehennemin arasındaki farkı gösterdi. Cehennem tam bir kasılma ve tutunma ihtiyacıydı. Cennet ise tam bir rahatlama ve bırakma haliydi. O yüksek boyutta seçimimi yaptım. Gözlerimi açtım – ya da uyandım. Kalbim neşeyle şarkı söylüyordu. Şarkının sözleri ışık dilindeydi. Bir süre söyledikten sonra yine uyuyakaldım.
O geceki rüyalarımda bir gün sonra Celia Fenn'in kanallık yazısında okuyup içsel olarak onaylanacağım derin anlayışları duydum ve taşıdığı riskelere rağmen neden ısrarla Hawaii adasına gitmekte olduğumuzu bildim.
(Hawaii-Big
Adasının yanardağı Kilauea bir haftadır lav taşırıyor. Kalacağımız ev lav hattının10 mil güney doğusunda.)
Hissiyatım öyle ki, Yanardağın Tanrıça'sı Pele ile buluşmamız, 21 Mayıs-29 Mayıs toplu meditasyonlarımız için bir ön hazırlık
ve yükseltme içeriyor.
CeliaFenn'in yazısının devamında Hawaii için şunlar söylenmiş:
CeliaFenn'in yazısının devamında Hawaii için şunlar söylenmiş:
Dünya daha yüksek bilinç
tohumlarının ekildiği bir döneme giriyor. Bu tohumlar Yeni dünya ve Yeni
Lemuria’nın tohumları. Bu tohumlandırma Hawaii’de başladı. Ateş Tanrıçası Pele’nin
enerjileri Yeni Lemurya projesini başlatıyor. İnsanlara köprüyü geçmelerinde
rehberlik edecek olan galaktik yaşlılar Hawaii’deki yerlerini aldılar. Onlar
önce kendi içlerinde Yeni Lemuria’nın kapılarını açacaklar, sonra diğerleri
takip edecek.
(Hawaii’ye gidişimizin ruhani bir
görev olduğunun farkındaydım. Bunun Lemuria ile ilgisinin de farkındaydım. Geçen yılki Titicaca toplu meditasyonumuzda da kadim Lemuriya'lı ruhlarla çalışmıştım.
Ama her şey bir rüya gibi ve bazen kendimi hayallerin içinde kaybolmuş bir çocuk gibi hissedip sezgilerime güvenmezlik edebiliyorum. Bu mesaj beni kuvvetle bir kere daha merkezime getirdi. İletilecek olan kutsal enerjileri kalbime almaya ve sizlerin kalbiyle, bütün varlıkların kalpleriyle paylaşmaya niyet ediyorum.
Ama her şey bir rüya gibi ve bazen kendimi hayallerin içinde kaybolmuş bir çocuk gibi hissedip sezgilerime güvenmezlik edebiliyorum. Bu mesaj beni kuvvetle bir kere daha merkezime getirdi. İletilecek olan kutsal enerjileri kalbime almaya ve sizlerin kalbiyle, bütün varlıkların kalpleriyle paylaşmaya niyet ediyorum.
Sizler de kalbinize alacağınız
Yeni Lemuria’nın ve yeni Dünyanın enerjilerini çevrenizdeki almaya gönüllülük
gösterenler ile paylaşın. Bu büyük bir bilinç dalgalanması…
Böylece 21 mayıs Kalp çakrası Ve
29 Mayıs Taç çakrası meditasyonlarına bir kere daha davet ediyorum. Ben
normalde etkinlikleri bu kadar sık duyurmam. Bunu duyurmam gerek. Biraz daha
duyurmamız gerek… Lütfen bildiğiniz bütün ilgilenebilecek guruplar ile
paylaşın.
Facebook etkinlik linki:
Celia Fenn’in bu mesajının tamamı
yakında Türkçe’ye çevirilecektir. Maalesef tam çeviriyi yapmak için benim vaktim yok.
İngilizce okuyabilecek kimseler için yazının orijinal linkini paylaşıyorum:
http://www.starchildglobal.com/channels-and-articles/the-earth-in-transition-to-new-earth-the-future-is-now/
Yolculuğumuzu maddi ve manevi desteklemiş ve destekleyecek
olan herkese gönül dolusu şükran hissimizi gönderiyorum. Yardımlarınız bütünün
hayrınadır. Şükürler olsun.
(Kiauea yanardağı- Hawaii Big İsland)
No comments:
Post a Comment
Note: only a member of this blog may post a comment.